Korku Endeksini Anlamak – Volatilite ve VIX Endeksi

Tüm yatırımcılar minimum kayıp ile maksimum kazancı elde etmek isterler. Ancak kazanç ihtimalinin olduğu her yerde riskler de vardır. 

Örneğin Dünyanın herhangi bir noktasında meydana gelen önemli bir olay domino etkisi yaratarak yatırım yapılacak hisse senedinin fiyatını büyük ölçüde değiştirebilir. 

Bu yüzden yatırımcıların, yüksek kazançlı portföyler oluşturmak için atması gereken en önemli adımlardan biri risk analizi yapmak ve riskleri etkin biçimde yönetmektir

Bu makalede risk analizi yaparken kullanabileceğimiz önemli göstergeler arasında yer alan volatilitenin ne olduğundan ve korku endeksi olarak da bilinen VIX Endeksinden söz edeceğiz. 

Volatilite Nedir?

Piyasaların kimi zaman durağan, kimi zaman ise inişli çıkışlı olarak hareket ettiğine mutlaka rastlamışsınızdır. Özellikle yatırım ile ilgilenenler, bu durağanlığın ya da keskin hareketliliğin yatırım riskleri ile doğal bir ilişkisi olduğunu ve yatırım kararlarını bu piyasa hareketliliğini göz önünde bulundurarak vermeleri gerektiğini içgüdüsel olarak fark ederler. 

Volatilite kavramı, piyasalarda kısa süre içinde gözlemlenen oynaklığı ya da değişkenliği ifade eder. Bir finansal enstrümanın ya da tüm piyasanın değeri kısa süre içinde radikal düzeyde değişiyorsa, bu aracın volatilitesinin yüksek olduğu ifade edilebilir. Bunun tam aksine finansal aracın piyasa değeri dar bir aralıkta değişiyor ve büyük sıçramalar yapmıyorsa, bu aracın düşük volatiliteye sahip olduğu söylenebilir.

Kısacası volatilite, bir varlığın değerinin belirli bir zaman aralığında ortalama fiyatına kıyasla ne kadar artıp azaldığının göstergesidir.


Volatilite Ne Değildir?

volatilite ve risk

Volatilite yalnızca bir hissenin fiyatında kısa süre içinde çok büyük değişimler yaşanma ihtimalini ölçer. Bu yüzden birbirine sıkça karıştırılsalar da aksine Volatilite direkt olarak risk ile aynı anlama gelmez ancak çoğunlukla riskin büyüklüğü ifade edilirken başvurulan bir göstergedir.

Eğer bu değişim potansiyel bir kayıp anlamına geliyorsa volatilite üzerinden risk analiz edilebilir. Ancak aynı zamanda volatilitesi yüksek olan finansal varlıklar üzerinden kısa sürede büyük kazanç elde etme ihtimali de mevcuttur. 

Bu sebeple volatilite kavramını matematiksel bir gösterge, riski ise volatilite üzerinden yapılabilecek subjektif bir yorum olarak değerlendirmek gerekir.


Volatilite aynı zamanda beklenen getiri (expected return) gibi kavramlar ile de karıştırılır. Beklenen getiri, yatırım aracının tarihi performansına bakılarak hesaplanan tahmini gelirdir. Fiyattaki oynaklık bu ortalama değeri beklenmedik şekilde değiştirebilir ve beklenen getiri tahminlerini isabetsizleştirebilir ancak beklenen getiriyle aynı anlama gelmez.

Volatilite Nasıl Hesaplanır?

Volatilitenin hesaplanması

Volatilite belirli bir zaman dilimindeki değişiklikleri tanımladığı için hesaplanırken faydalanılan iki önemli kavram standart sapma ve zaman periyodudur. Standart sapma, fiyatların ortalama değere kıyasla ne kadar geniş bir aralıkta sıçrama yaptığının bir göstergesidir. Fiyat çizelgesindeki standart sapma yüksek olan bir ürünün volatilite değeri de yüksek olacaktır.

Hisse senetlerinin piyasadaki volatilite değişiminin bir ölçüsü de beta değeridir. Ürünün kendi fiyatındaki değişimler kullanılarak yapılan standart sapma hesabının aksine beta değeri hesaplanırken ürünün değeri ile borsadaki değişim kıyaslanır

Beta değerinin yüksekliği ürünün fiyatının borsada değişimler yaşandıkça ne derece değiştiğini ifade eder Beta değeri 1’den yukarı çıktıkça finansal varlığın volatilitesi de artar.

Volatilite yüksek olduğunda bir araç hem kısa süre içinde büyük bir kazanç hem de büyük bir kayıp potansiyeli taşır. Bu durum hisse değeri üzerinde tahmin yapmayı da zorlaştırır. Çünkü istatistiksel olarak, ürünün değeri sürekli olarak kararsız biçimde değişmektedir. 

Volatilitesi düşük olan bir finansal varlığın fiyatlarındaki değişimin çok daha dar bir aralıkta olduğu görülür. Elbette her yatırımda olduğu gibi bu ürünlere yapılacak yatırımda da riskler mevcuttur. Ancak bu ürünlerin fiyatlarına dair tahminleriniz ile gerçekte gözlemlenecek sonuçlar büyük oranda yakınlık gösterecektir.

Volatiliteye Ne Sebep Olur?

Özellikle hisse senetlerinde görülen volatiliteyi şirket içi etkenler kadar dış etkenler de tetikleyebilir. Bu dış etkenler anlık da gelişebilir, uzun vadeli bir sürecin sonucu da olabilir. Bu sebeple volatilitenin sebebi nedir sorusunun cevabı olarak, yatırımcı beklentilerinde karasızlıklara sebep olan belirsizlikler yanıtı verilebilir.

Şirket içi etkenlere örnek olarak alınan yatırımlar, bilançolar gibi finansal göstergelerdeki olumlu ve olumsuz gelişmeler, yeni ürünlerin piyasaya sürülmesi, önemli bir şirket ile yapılan ticari ortaklık, şirketin yönetim kadrosundaki değişiklikler, ve rakip şirketlerin aldığı aksiyonlar gösterilebilir

Şirket dışı çevresel etkenlere ise uluslararası anlaşmalar, doğal afetler, para politikalarındaki değişimler, belirli bir hammaddede oluşan tedarik sıkıntısı ya da savaşlar gibi örnekler verilebilir.

Volatilite Tahmini Türleri

Volatilite tahminleri temel olarak iki bakış açısı üzerinden yapılır. Bu bakış açılarından biri yatırımcı psikolojisini ön plana alırken diğeri istatistiksel verileri önceliklendirir. 

Tarihsel Volatilite

Tarihsel volatilite istatistiksel oynaklık olarak da ifade edilebilir. Tarihsel tahmin yönteminde finansal enstrümanların ya da piyasaların geçmiş performansları dikkate alınır. Piyasa verileri 1 günlükten 180 günlüğe kadar uzanabilen periyotlarda incelenir ve piyasada meydana gelecek potansiyel değişim buna göre tahmin edilir.

Her ne kadar afet, kriz, bolluk gibi piyasaları kökten sarsan ve belirsizliğin arttığı dönemlerin etkisinin başladığının ya da bittiğinin anlaşılmasını kolaylaştırsalar da tarihsel volatilite öngörüleri yapılırken geleceğe yönelik beklentiler hesaba katılmadığından uzun vadeli net sonuçlar vermezler.

Zımni Volatilite

Zımni volatilite öngörüye dayalı oynaklık olarak da ifade edilebilir. Tarihsel tahminin aksine zımni tahmin yapılırken finansal enstrümanın performansı değil, enstrümana dair yatırımcı beklentileri göz önünde bulundurulur. 

Yatırım psikolojisi dış etkenlere bağlı olarak hızla ve önemli ölçüde değişebilir. Bu psikolojik değişim ürünün değerinin tarihsel performansından bağımsız olarak artmasına ya da azalmasına neden olabilir. 

Yatırımcı psikolojisi dikkate alınarak yapılan tahminler her ne kadar yatırımcılar tarafından önemli göstergeler olarak kabul edilseler de bilimsel bir dayanakları yoktur

VIX Endeksi Nedir?

Korku endeksi VIX

VIX Endeksi (Volatility Index), piyasalardaki geniş çaplı oynaklığın net biçimde ifade edilebildiği bir gösterge olarak Chicago Opsiyon Borsası (Chicago Board Options Exchange) tarafından oluşturulmuştur. 

S&P 500 hisselerinin opsiyon değerleri gözönüne alınarak yaratılan bu endeks piyasalardaki belirsizliği ifade eder ve önemli borsalara yapılacak potansiyel yatırım kararlarının belirlenmesinde direkt etkiye sahiptir. 

Bu endeks aynı zamanda korku endeksi olarak da anılır. VIX endeksinin neden bu isimle anıldığını anlamak için borsalara yaptığı etkiyi gözlemlemek yeterlidir. 

Belirsiz dönemlerde korku endeksi büyük oranda yükselir. Örneğin küresel ekonomik dalgalanmanın getirdiği belirsizliğin sonucu olarak 24 ekim 2008’de volatilite endeksi, 89.53 ile en yüksek seviyesini görmüştür. Bu endeksteki yükseliş yatırımcıların ve önemli finansal otoritelerin gözünden kaçmaz. 

Risklerin büyüklüğünden dolayı büyük bir korku oluşur ve piyasalardaki yatırım hareketliliği ciddi ölçüde düşer. Bu belirsizlik ortadan kalktığında ise korku endeksi düşüş trendine girer ve yatırımcılar rahat bir nefes alırlar.

Volatiliteyi Yorumlamak Ve Yönetmek

Volatilite yatırımcıların hedefleri, karakterleri ve alışkanlıkları doğrultusunda farklı biçimlerde yorumlanabilir. Volatilite yükseldikçe risklerin artacağı ve doğal olarak kaybın da kazancın da derecesinin artacağı unutulmamalıdır. 

Örneğin kripto para piyasalarında fiyatlar genellikle kısa vadede radikal düzeyde değişir ve bunun sonucu olarak kimi yatırımcılar büyük kazançlar elde ederken kimileri birikimlerinin büyük kısmını kaybedebilirler.

Uzun vadeli yatırım beklentisi olan ve risklerden mümkün olduğunca kaçma eğiliminde olan yatırımcılar için fiyatlardaki radikal sıçramalar ya da sert düşüşler büyük riskler barındırır. Bu sebeple piyasaların oynaklığının yüksek olduğu dönemlerde böyle yatırımcıların sakinliklerini korumaları ve sadece risklerini doğru analiz ettikleri yatırımları hedeflemeleri gerekir.

Kısa vadeli kazanç beklentisinde olan yatırımcılar için fiyatlardaki ani değişimler aynı zamanda birer fırsat haline gelebilir. Bu yatırımcılar fiyatı çok düşmüş hisseleri portföylerine katarak bu hisselerin fiyatlarında meydana gelen sıçramalardan büyük kazançlar elde edebilirler. Ancak aynı zamanda yüksek fiyattan aldıkları bir hissenin değerinin dönüşü olmayan şekilde dibe vurması da olasıdır. 

Piyasalardaki Değişimleri Anlık Olarak Takip Edin

Yatırımda uzmanlaşmak ve kazanç miktarını sürekli olarak artırmak isteyenlerin veri takibini kesintisiz olarak sürdürmesi her şeyden önemlidir. Piyasalardaki hareketliliği anlık olarak gözlemlemenize yardımcı olacak bir ortak, finansal enstrümanların fiyatlarındaki kısa vadeli değişimleri fark ederek stratejik yatırım kararları almanızı kolaylaştırabilir. 

ForInvest, kesintisiz piyasa verisi akışı sunarak finansal enstrümanların ve BIST 30, BIST 100 gibi endekslerin performans takibi için ayıracağınız vakti azaltır ve yatırım portföyünüzden aldığınız verimi artırır. Etkinliği kanıtlanmış analiz ve yatırım araçları ile yatırım stratejilerini kolaylıkla yönetmenizi sağlar.

ForInvest’i kullanarak, üst düzey portföy yönetimi modüllerine, yatırım ve finansa dair son dakika haberlerine ve piyasa takibinde ihtiyaç duyduğunuz anlık verilere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Profesyonel seviyede bir yatırımcı olmak için kapsamlı ve ileri seviye yatırım yönetimi araçlarına ihtiyacınız varsa FXPlus paketlerimizden faydalanabilir, yatırım uzmanlığınızı en yüksek standartlara taşıyabilirsiniz .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir